peki ya?

29 Nisan 2009 Çarşamba

bile

ah benim boynu bükük duruşlarımda sakladığım,
ah yersiz yurtsuz, çaresiz kimsesiz donukluğu bakışlarımın,
ah inceden sızım sızım sızlayan yaram,
ah koparsam da yitiremediğim, yitirdiğimde kendimi acıttığım yanım…

neden benden bana yakışmayan bir ben yarattın?
ne ara senli heveslerimi beynimin köşesine fırlattın?
nasıl merhamete cehaletimi yoğurup ateşlerde umudumu yaktın?
nereden çıktın da acıyı bu kadar anlamlandırdın?

susmak isterken konuşmak ne kadar kolaymış da konuşmak isterken susmak ömür törpüsüymüş anladım
sana susarken senden uzaklaşmak çölde serapsız yaşamakmış; kendimden utandım
sineye çekilen hiç yaşanmamış anılar atlas’ın dünyasından ağırmış; yıprandım
sonsuz bir bekleyişe mahkum edip kendimi önümde ve ardımda ne varsa hepsini boşladım

sen yine hiçbir şey bilmediğin gibi şunu da bilme;

canımın parçasından seni silsem, ortada bir ben kalmaz,
öyle güzelsin ki içimde, aynaların aklı almaz.

07.12.2007 / 20.59

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder