peki ya?

29 Nisan 2009 Çarşamba

var mısın? yoksun!!

önce kokun sızladı burnumda, sonra adın çınladı kulaklarımda geriyeyse ayak seslerin kaldı aklımda. sevmeleri sevemedim de sevmelerin iz bıraktığı sevilerin müteahhidiydim. kendi ellerimle kurduğum bahçelerdeki çiçekleri özenle ve teker teker kopararak yine kendi yarattığım kuraklığın yegane sahibiydim.

küçük, nemli iki odalı sade bir evdi içselliğim. yalnızlığı içsellikten ince çizgilerle ayırabilmenin ferahlığından gelen bir huzurdu yüzüme yerleşmiş sıcaklığım. hayallerime seni kurmayı bilemedim de hayallerini üç kuruşa pazarlayanların daimi mihmandarıydım. kiracılara her zaman açıktı odalarım. soğuk bir evin loş duvarları arasında kaybettik birbirimizi. aramayı beceremediğim kadar bulmayı da başaramayanlardandım.

ikinci bir tekilden çok ikinci bir tekil düşüncesine bağışıktı hayatım. siz diyebilmenin bir adım olduğu bünyemde sen diyebilmek yıkılmaz bir dünyanın aracısıydı. hafızamı bir balığın kıvamına ayarlayıp anılarımı poşetleyip beynimin buzulluklarında üşümeye bırakırdım. arada bir kıpırdanıp yüzeye çıkmaya çalışan görsellerimi bir olta atikliğinde sallayıp boş bir kovanın içinde çürümeye bırakırdım.

di’li geçmiş zamanlarımda örüntülediğim yaşantımı bir an bile duraklamadan şimdiki zamanlarıma aşıladım. şimdiki zamanlarımın kırıntılarını da gelecek zamanlarımın yollarına bıraktım. ben değiştirmeye çalışsam da aniden çifteler beni katır inadım. çabalamaya, kurmaya geliştirmeye dair hiçbir belirti serimlemez varlığım. ben kendimden vazgeçmişim, senden mi vazgeçemeyeceğim?

var mısın? yoksun !!!

16 Şubat 2007

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder